- KAHKAHA'
- Öldürücü bir yılan
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
kahkaha — is., Ar. ḳahḳaha Yüksek sesle gülme Birleşik Sözler kahkaha çiçeği kahkaha fırtınası kahkaha tufanı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kahkaha atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahkaha tufanı — is. Toplu olarak atılan kahkaha Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kahkaha tufanı kopmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahkaha fırtınası — is. Kahkaha tufanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahkaha tufanı kopmak — birdenbire toplu olarak kahkaha atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahkaha (veya kahkahayı) basmak (veya koparmak veya salıvermek) — kendini tutamayıp yüksek sesle gülmek Selma Hanım az kalsın bir kahkaha salıverecekti. Y. K. Karaosmanoğlu Beni yatakta görünce kahkahayı bastı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
KAHKAHA — Yüksek sesle ve çokça gülme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kahkaha çiçeği — is., bit. b. İki çeneklilerden, çoğu kenarları mavi bir çizgi ile çevrili beyaz, mavi, pembe veya morumsu çiçekler açan, bir veya çok yıllık, tırmanıcı ve otsu bir süs bitkisi, gündüzsefası … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahkaha atmak — yüksek sesle gülmek Herkesin gevezeliğini sabırla dinledi, sonra o gevrek kahkahalarından birini atarak ilerledi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
çircaymak — kahkaha ile gülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
KETKETE — Kahkaha derecesinden azca gülmek. * Toy kuşunun sesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük